Dilimize Arapçadan geçmiş olan Vasiyet kelimesi ‘’vasi’’ sözcüğünden türetilmiştir. Vasiyet mirasbırakan kimsenin son istek ve arzularını, mirasın paylaşımının nasıl olması gerektiğini gösteren belgedir. Mirasbırakan bu tasarrufu ile bir kimseye alacak hakkı niteliğinde bir malvarlığı menfaati sağlar. ESKİŞEHİR AVUKAT Yani vasiyetname ile şeyin mülkiyeti direk olarak vasiyetnamede lehine kazanım sağlanan kişiye geçmez bu kimse bu şeyi talep etme hakkını kazanır. Mirasbırakan vasiyet tarzındaki kazandırmayı vasiyetname (MK m. 531- 541) veya miras sözleşmesi (MK m. 527/I) şeklinde yapabilir. Vasiyet kural olarak ivazsız bir tasarruf olmakla birlikte miras sözleşmesi ile yapıldığı haller de ivazlı olması da mümkündür. Bir alacak hakkı doğuran her türlü malvarlığı değeri vasiyetin konusu olabilir: Belirli bir parça mal, fikri hak, alacak hakkı, intifa ve irat hakkı gibi. Vasiyetin konusu genellikle malvarlığı değeri olan şeyler olmakla birlikte, mirasbırakan maddi değeri olmayan şeyleri, örneğin günlüklerini de vasiyet edebilir. Bunun geçerliliği tasarruf edilen şeyin belirli veya belirlenebilir olmasına bağlıdır.
Kanunumuz vasiyetnamenin nasıl yapılması gerektiğini göstermiştir. Kanunumuz 3 çeşit vasiyetname türü öngörmüştür. Bunlar aşağıda detaylıca açıklayacağımız resmi vasiyetname, el yazılı vasiyetname ve sözlü vasiyetnamedir.
RESMİ VASİYETNAME
Resmi vasiyetname isminden de anlaşılacağı üzere resmi şekilde yapılan yani resmi memur önünde hazırlanan vasiyetnamedir. Buradaki resmi memur tanımı noter, sulh hakimi veya yetkili memur olarak nitelenebilir. Yurtdışındaki vatandaşlar için konsoloslar da bu görevi görmektedir. Bu vasiyetname için diğer geçerlilik şartı ise iki tanığın önünde yapılmasıdır.
Tanık veya resmi memur olarak vasiyetnamenin düzenlenmesine katılamayacak bazı kişiler vardır. Bunlar algılama yeteneği bulunmayanlar, bir ceza mahkemesi kararıyla kamu görevinden yasaklananlar, okur yazar olmayanlar, miras bırakanın eşi, alt ve üstsoyu, kardeşleri ve onların eşleridir. Vasiyetnamenin düzenlenmesine katılan kimseler veya onların alt-üst soyları lehine vasiyetnamede bir kazandırmada bulunulamaz.
Resmi vasiyetname iki şekilde yapılabilir. Bunlar okunup imzalanarak olan ve okunmadan imzalanmadan olandır. Okunup imzalanarak olan vasiyetnamede tasarrufta bulunan kimse tasarrufunu sözlü veya yazılı olarak notere bildirir. Sonrasında noter bunları yazıya döküp tasarrufta bulunana verir bunun üzerine bunu okuyup istek ve arzularına uygun olduğunu belirtir ve imzalar sonrasında tanıklarda buna imza atar. Okunmadan ve imzalanmadan hazırlanan vasiyetnamede ise tasarrufta bulunan kimse sözlü olarak notere bildirir noter bunları yazdıktan sonra noter sesli bir şekilde bunu okur bu okumanın ardını tasarrufta bulunan bunun arzularına uygun olduğunu belirtir, uygun olan vasiyete noter ve tanıkların imzalarıyla vasiyetname hazırlanmış olur.
EL YAZILI VASİYETNAME
Yapıldığı tarihin ayrıntılı olarak gösterildiği ve başından sonuna kadar miras bırakanın el yazısıyla yazılmış ve imzalanmış olan vasiyetnamelerdir. Genellikle tercih edilen vasiyetname şekli budur. İstendiği takdirde, kaybolma, tahrifat ve değiştirilme önlemlerine karşın açık veya kapalı bir şekilde notere, Sulh Hakimi’ne veya yetkili memura bırakılabilir. Burada önemli unsur vasiyetnameyi yazanın kendi el yazısı olması ve tarih atılmasıdır. Kendi el yazısı olmayan vasiyetname geçerli değildir. El yazısı ile yazılan vasiyetnamenin hangi dili kullanılarak yazıldığı önem arz etmez. Kişi istediği dili kullanabilir.
El yazılı vasiyetname ile daha önce yapılan el yazılı vasiyetnamenin geçerliliğine son verilebilir, değiştirilebilir. Kişi vasiyetnameyi yok ederek veya vasiyetnameden dönerek vasiyetnameyi geçersiz kılabilir. Ayrıca kişi vasiyetnamede belirttiği tasarruflara aykırı hareket ederek vasiyetnamesini geçersiz hale getirebilir. Vasiyetname tamamlandıktan sonra üzerinde yapılan değişiklikler, değiştirilen o kısmın geçersiz olmasına sebebiyet verir. Geçersiz olan kısımlar olmaksızın vasiyetname bir anlam ifade etmeyecekse; tüm vasiyetname geçersiz olacaktır.
SÖZLÜ VASİYETNAME
Bu vasiyetname türü istisnai bir türdür. Her zaman geçerliliği mevcut değildir. Ancak yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlar yüzünden diğer vasiyetnameleri yapamıyorsa, sözlü vasiyetname yoluna başvurabilir. Bu hallerin mevcudiyeti anında yapılan sözlü vasiyetname bu durum ortadan kalktıktan sonra normal vasiyetname hazırlama imkanı doğunca geçersiz hale gelir.
Olağanüstü durumda bulunan kişi, vasiyetnamesini sözlü olarak bildirerek iki tanığa bunu yazma görevi yükler. Daha sonra tanıklar bu belgeyi derhal en yakın Sulh veya Asliye Hukuk Mahkemesine vermelidir.
VASİYETNAMENİN İPTALİ
Vasiyetname iptal edilebilir bir tasarruftur. Burada dikkat edilmesi gereken vasiyetname kesin hükümsüzlükle sonuçlanan değil iptal edilebilirlikle sonuçlanan bir hukuki işlemdir. Tabi ki kurucu unsurları olmayan vasiyetname ise yokluk ile sakattır. Vasiyetnamenin iptali davası; hukuka aykırı olan vasiyetnamenin, hakları zedelenen kişiler tarafından hüküm ifade etmemesinin sağlanması için açılan bir davadır.
Ölüme bağlı bir tasarruf olan vasiyetnamenin hangi şartlarda iptal edilebileceği kanunda belirtilmiştir. Bu sebeplerden birinin varlığının kanıtlanması vasiyetnamenin iptali için yeterlidir. Ancak belirtilen sebepler haricinde bir sebep olması durumunda veya bu sebeplerinin kanıtlanamaması durumunda vasiyetnamenin iptalinin reddine karar verilmektedir. Medeni kanunda belirtilen iptale yol açan sebepler ise
- Tasarruf mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılması,
Kanunda ehliyete ilişkin şartlar belirtilmiştir. Vasiyetname düzenlemek için vasiyetname düzenleyen kişinin ayırt etme gücünün bulunması ve 15 yaşını doldurmuş olması gerekmektedir.
- Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılması,
Borçlar kanununda da belirtilen irade sakatlığı hallerinin mevcudiyeti durumunda yapılan bu ölüme bağlı tasarruf iptal edilebilir hale gelir.
- Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlaka aykırı olması,
Ahlaka aykırılıktan söz edebilmek için, sadece ölüme bağlı tasarrufla güdülen saikin ahlaka aykırı olması yeterli değildir; ölüme bağlı kazandırmanın kendisinin ahlaka aykırı olması gerekir. Ölüme bağlı kazandırmanın niteliğinin ahlaka aykırı olması açısından, mirasbırakanın bunu önceden görmüş ve tasvip etmiş olup olmamasının önemi yoktur.
- Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılması.
Sağlar arası sözleşmelerde öngörülen şekillere uyulmadan yapılan sözleşmeler kesin hükümsüzlük sonucunu doğururken istisnai olarak ölüme bağlı tasarruflarda iptal edilebilirlik sonucunu doğurmaktadır. Ancak öncelikle tahvilin mümkün olup olmadığına bakılmalıdır.
Vasiyetnamenin iptali dava yoluyla ileri sürülebilmektedir. Vasiyetnamenin usulünce açılıp okunmasından sonra bu davayı açma süresi işlemeye başlamaktadır. Bu davanın açılması için şart vasiyetnamenin açılmasıdır. Vasiyetname açılmadan zamanaşımı ve hak düşürücü süreler işlemez. Ayrıca vasiyetnamenin usule uygun bir şekilde okunması gereklidir. Vasiyetnamenin usule uygun şekilde okunması için tüm mirasçıların çağırılması gerekmektedir. Bu dava için ise süreler ise aşağıdaki şekildedir.
Davacının ölüme bağlı tasarrufu, iptal sebebini, kendisinin hak sahibi olduğunu öğrenmeden itibaren bir yıllık hak düşürücü olan ilk süredir. Bu bir yıllık hak düşürücü süre vasiyetname usulüne göre açılıp ilgililerine okunmadan işlemeye başlamaz.
İptal davası açma hakkı, herhalde vasiyetname açılma tarihi üzerinden iyi niyetli davalılara karşı on yıllık süre geçmekle düşer.
İptal davası açma hakkı, herhalde vasiyetname açılma tarihi üzerinden kötü niyetli davalılara karşı yirmi yıl geçmekle düşer.
Ayrıca vasiyetnamenin iptal davası geçmişe etkili sonuç doğurmaktadır. İptal davası yenilik doğuran bir davadır. Vasiyetnamenin tümü için iptali istenebileceği gibi bir kısmı içinde istenebilir.
Bu davanın davalı tarafı ise lehine tasarruf yapılan kişidir.