Miras hukukunda mirasbırakan kimseye terekesinin tümünde serbestçe tasarruf etme hakkı verilmemiştir. Tereke mirasbırakanın mal varlığı, hak ve borçlarının tümüne verilen addır. Bazı mirasçıların miras paylarının bir kısmı saklı tutulmuştur. Bu paylar Mirasbırakanın herhangi bir tasarrufuyla ortadan kaldırılamamaktadır. Buna kanunda saklı pay(mahfuz hisse ) denmektedir. Bu saklı paydan faydalanan mirasçılara da saklı paylı mirasçı denir. Bu mirasçılar kanunda sınırlı şekilde sayılmıştır.
Bunlar
- Miras bırakanın altsoyu (Çocukları, evlatlıkları, torunları ve onların çocukları),
- Miras bırakanın anne-babası,
- Miras bırakanın eşi.
Olarak sayılmıştır. Daha öncesinde kardeşte saklı paylı mirasçı iken 2007 yılındaki değişikle beraber saklı paylı mirasçı olmaktan çıkmıştır. Ancak 2007 yılından önce gerçekleşen bir ölüm sonucu söz konusu olan bir tenkis davasında kardeşin de saklı payı söz konusu olacaktır.
Altsoy, anne-baba ve sağ kalan eşin saklı miras pay oranları ise şu şekildedir.
Altsoyun saklı pay miras oranı yasal miras payının ½’sidir. Örnek vermemiz gerekirse iki çocuğu sağ olan ve eşi olmayan bir kimsenin çocuklarının pay oranları 1/2 ‘dir. Bu çocukların her birinin saklı payı ise miras payının yarısı yani ¼’dür. Yani mirasbırakan’ın buradaki tasarruf miktarı her iki çocuğun saklı payını çıkardıktan sonra kalan miktar olan mirasın ½’sidir.
Anne-babanın saklı pay oranı ise yasal miras payının ¼’üdür. Miras bırakanın anne- babasının ve eşinin hayatta olduğunu varsayarsak vefat eden kişinin 3 yasal mirasçısı vardır. Kanuni düzenlemeden ötürü sağ kalan eşin yasal miras payı ½’dir. Anne ve babanın da yasal miras pay oranı ayrı ayrı ¼’tür. Bu durumda anne-babanın saklı pay oranı 1/16’dır. Sağ kalan eş eğer altsoy(1.zümre) veya ana ve baba zümresiyle(2.zümre) birlikte mirasçı olursa sağ kalan eşin saklı pay miras oranı yasal miras payının tamamıdır. Yani bu örnekte sağ kalan eşin saklı payı ½ ana babanın toplam sakı payı 1/8 dir. Yani mirasbırakanın tasarruf miktarı 3/8’dir.
Sağ kalan eş eğer altsoy(1.zümre) veya ana ve baba zümresiyle(2.zümre) birlikte mirasçı olursa sağ kalan eşin saklı pay miras oranı yasal miras payının tamamıdır. Yani altsoy ile mirasçı olduğunda ¼ üstsoy ile mirasçı olduğunda ½ dir. Eğer sağ kalan eş 3.zümre ile mirasçı oluyorsa saklı payı miras payının ¾ ‘üdür. Yani sadece büyükanne-büyükbaba ile mirasçı olan eşin yasal miras oranı ¾ saklı pay oranı ise 9/16’dır.
Mirasbırakan bu hisseleri aşan bir tasarrufta ne sağlığında ne de ölüme bağlı bir tasarrufla bulunamaz bu kısmı aşan herhangi bir tasarrufu tenkis davası ile beraber saklı payı ihlal etmeyecek şekle gelecek şekilde iptal edilir. Yani bu mirasçıların hakkı mirasbırakandan bağımsız olarak güçlendirilmiştir.
Tenkis davası ise bu saklı payı aşan bir tasarrufun mevcudiyeti halinde işlerlik kazanan bir davadır. Bu davadaki amaç saklı paylı mirasçıları mirasbırakanın kanundaki oranlara aykırı tasarruflarından korumaktır. Bu dava sonucunda saklı payı aşan tasarruflar etkisizleştirilir ve saklı pay oranları korunur. Bu davanın açılması için mirasbırakanın ölmüş olması gerekmektedir. Mirasbırakan ölmeden yapılan tasarruf saklı payı ihlal etse dahi veya ölümünü bekleme halinde telafisi olmayan zararlar ortaya çıkacak olsa dahi bu dava açılamaz .
Bu davayı açma hakkı kanunda sınırlı kimselere verilmiştir. Bu kimseler saklı paylı mirasçılar ve saklı paylı mirasçıların bu davayı açmaması halinde onların alacaklılarıdır. Kanunun burada saklı paylı mirasçıların alacaklılarına bu davayı açma hakkı vermesinin amacı alacaklıların alacaklarına kavuşmasını sağlamaktır. Ancak burada da alacaklıların bu davayı açması için bir takım şartlar vardır. Bunlar saklı paylı mirasçıların bu davayı açmaması, Alacaklının elinde aciz vesikasının bulunması (bu aciz vesikası mirasbırakanın ölümü tarihinde bulunmalıdır sonradan alınacak aciz vesikasıyla bu dava açılamaz) ve mirasçıya bu davayı açması için bir süre vermesi veya süre vermenin anlamsız olacağının anlaşılmasıdır.
Davanın açılacağı kişi ise lehine kazandırma yapılan kişidir. Bunlar üçüncü kişiler veya diğer mirasçılar olabilir. Kazandırma yapılan kişi ölmüşse onun mirasçılarına karşı bu dava açılabilir. Kazandırma yapılan kişi birden fazlaysa bunların hepsine karşı açılabilir. Eğer kazandırma yapılan kişi malı bir diğer üçüncü kişiye devretmiş ise o kişiye karşı da bu dava açılabilmektedir. Yargıtay da Yarg. İBGK E. 1974/7 K. 1975/1 T. 13.1.1975 içtihadında Miras bırakanın saklı pay kurallarını gidermek amacı ile yaptığı temliki tasarruftan sonra, bundan yararlanan kişinin, miras bırakanın bilgi ve talimatı dışında sırf saklı pay sahibi mirasçıları bu haklarından yoksun kılmak için, durumu bilen üçüncü kişilere taşınmazları temlik etmesi halinde, kötü niyetli bu kişilere karşı saklı pay sahibi mirasçılar tarafından tenkis davası açılabileceğine üçte ikiyi aşan oyçokluğuyla, 13/1/1975 gününde karar verildi. Şeklinde bir karar vermiştir.
Kanuna göre Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarına tecavüz edildiğini öğrendikleri andan itibaren bir yıldır. Vasiyetnameler hakkında açılacak davalar vasiyetnamenin açıldığı tarihten ve diğer tasarruflar hakkında mirasın açılmasından itibaren on yıl geçmekle düşer. Bu sürelerin işlemeye başlaması 1 yıllık süre için mirasbırakanın ölmüş olması 10 yıllık süre için ise vasiyetnamenin açılmış olmasına bağlıdır.
Tenkis davasını açmak için süreleri kaçıran saklı paylı mirasçı bazı durumlarda bu durumu tenkis defi olarak ileri sürebilir Ancak bu def’i saklı paylı mirasçıya tenkise konu kazandırmanın lehdarı tarafından yöneltilecek her talepte ileri sürülemez. Sadece kazandırma lehdarının doğrudan bu kazandırmaya dayanarak kazandırma konusu malın veya paranın kendisine verilmesine yönelik taleplerine karşı ileri sürülebilir. Yani tenkise tabi talepler ifa edildikten sonra başka talep söz konusu olduğunda bu taleplere karşı tenkis def’i ileri sürülemez.
Tenkis def’i hakim tarafından göz önüne alınmayıp saklı paylı mirasçıya karşı açılan davada bu mirasçı tarafından açıkça ileri sürülmelidir. Şayet birden fazla saklı paylı mirasçıya karşı dava açılmış ise bu def’i ancak ileri süren lehine etkili olur. Tenkis def’inin ileri sürülmesi herhangi bir süreye tabi değildir. Ancak bundan açık veya örtülü feragat mümkündür.
Tenkis yapılırken öncelikle ölüme bağlı tasarruflardan başlanır. Eğer ölüme bağlı tasarruflarla bu oran sağlanamıyorsa bu sefer sağlar arası kazandırmalar tenkis edilmeye başlanır. Bunların tenkisi ise en yakın tarihli ölüme bağlı tasarruftan başlanarak en eskiye doğru gider. Tüzel kişi ve kamuya faydalı dernekler lehine yapılan tasarruflar ise en son sırada tenkis edilir.
ESKİŞEHİR AVUKAT HMY HUKUK